" Zaman ne de çabuk geçiyor Mona..." Vaktimin ellerinden öpmek istiyorum. Hatta diz çökeyim tüm geçmiş ve gelecek zamanların karşısında. Acıları alıp bir hamur gibi yoğuruşuna hayranım çünkü. İzafi oluşuna. Kanatmadan kalbi söküşüne ve sonra onu yıkayıp tekrar yerine koyuşuna. Ah zaman... Senin işleri yoluna koyuşun ve her şeyi rayından çıkarışın karşısında öylesine meraklı öylesine sabırsızım ki. Dondurma sırası bekleyen bir çocuk gibiyim ve karşımda sen, bütün o bekleyişlerden sonra elinde bir türlü yakalayamadığım havada taklalar atan külahınla. Biliyorum zarardayım.*
bizi aynaların ardından gözetliyorlar pol.*